Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, o...
Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir tür yönetim biçimidir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilir.
Kuvvetler ayrılığı devlet organları olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim modelidir. Kuvvetler ayrılığı sistemi, yasama, yürütme ve yargı olarak tanımlanan kuvvetlerin değişik yollardan göreve gelen ve aralarında fren ve denge mekanizması bulunan farklı organlara verilmesi olarak tanımlanmıştır.
Devletin her biri birbirinden ayrı ve bağımsız güçlerdeki kol ve sorumluluk alanlarına ayrıldığı ve böylece her bir güç ve kolun bir diğeri ile güç ve sorumluluk alanları bakımından bir çatışma yaşamadığı bir modeldir.
Devletin yasama ve yargı dışındaki faaliyetleri yürütme işlevidir. Yasama, kural koymak, genel, sürekli, objektif, kişisel olmayan işlemler yapabilmektir. Yargı, yasama ve yürütme organından bağımsız ve tarafsız mahkemelerce görevlerin yerine getirilmesini ifade etmektedir. Yargıçların bağımsızlığı ise yasama ve yürütme organlarına bağlı olmadan anayasaya ve hukuka uygun olarak vicdani kanılarına göre hüküm vermelerini amaçlar.
Yargı, egemenlik veya devlet adına hukuku yorumlayan ve ona başvuran mahkemeler düzenidir. Yargı ayrıca uyuşmazlıkların çözümü için bir işleyiş de sağlar. Kuvvetler ayrılığı öğretisi altında, yargı genellikle yasa çıkarmaz. Bu, bütün üyelerin hazır bulunduğu bir yüksek tabakada, yasamanın sorumluluğundadır. Ya da yasaları uygulamaz. Bu da yürütmenin sorumluluğundadır. Daha çok yasaları yorumlar ve onları her hukuksal olayın gerçeklerine uygular.
Bu devlet erki sık sık yasalar önünde herkes eşittir ilkesini sağlama almakla görevlendirilir. Genellikle yüce divan ya da anayasa mahkemesi gibi son başvuru mahkemesinden veya daha düşük mahkemelerden oluşur.
Medeni hak, yükümlülük ve cezai isnatlara ilişkin uyuşmazlıklar sözleşme uyarınca yasayla kurulmuş bir mahkeme tarafından karara bağlanmalıdır. Temel hakların kullanılmasının yargısal mekanizmaya geçmesi bir uyuşmazlık üzerine adli mercilere başvurma, adaletin sağlanması yani hakkaniyete uygun karar verme zorunluluğunu getirecektir. Sözleşmeye göre mahkemenin yasa ile kurulmuş olması gerekir.