Temyiz ve itirazlarda duruşma yapılması...
Temyiz ve itirazlarda duruşma yapılması tarafların istemiyle Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır. Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir. Yukarıda belirtilen kayıtlara bağlı olmaksızın, Danıştay, mahkeme ve hâkim kendiliğinden de duruşma yapılmasına karar verebilir. Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir.
İdari yargıda duruşmaların nasıl yapılacağı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda düzenlenmiştir. Buna göre duruşmalar açık olarak yapılır. Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hallerde, görevli daire veya mahkemenin kararı ile duruşmanın bir kısmı veya tamamı gizli olarak yapılır.
Duruşmaları başkan yönetir. Duruşmalarda taraflara ikişer defa söz verilir. Taraflardan yalnız biri gelirse onun açıklamaları dinlenir; hiçbiri gelmezse duruşma açılmaz, inceleme evrak üzerinde yapılır. Danıştay ve vergi mahkemelerinde yapılacak duruşmalarda, iddia ve savunmanın gerekli kıldığı hallerde, mahkeme vergi davasına konu olan tarhiyatın dayanağı incelemeyi yapmış bulunan inceleme elemanları ile mükellefin duruşmada hazır bulundurduğu mali müşaviri veya muhasebecisini de dinler.
Danıştay'da görülen davaların duruşmalarında savcının bulunması şarttır. Taraflar dinlendikten sonra savcı yazılı düşüncesini açıklar. Bundan sonra taraflara son olarak ne diyecekleri sorulur ve duruşmaya son verilir. Duruşmalı işlerde Danıştay savcıları, keşif, bilirkişi incelemesi veya delil tespiti yapılmasını yahut işlem dosyasının getirtilmesini istedikleri takdirde, bu istekleri görevli daire veya kurul tarafından kabul edilmezse işin esası hakkında ayrıca yazılı olarak düşünce bildirirler. Duruşma yapıldıktan sonra en geç on beş gün içinde karar verilir.
Ara kararı verilen hallerde, bu kararın yerine getirilmesi üzerine, dosyalar öncelikle incelenir. Davasını bizzat takip eden kimse mahkeme huzurunda uygun olmayan hal ve tavırda bulunur ise hâkim kendisine ihtar eder. Buna da uymazsa hâkim derhal dışarıya çıkarılmasını emir ve gerektiği takdirde kendisini vekil tayinine mecbur eder. Vekil tayin etmediği surette yokluğunda muhakeme icra olunur ve karar verilir. Vekil, uygun olmayan hal ve tavırda bulunursa yukarıdaki usul gereğince mahkemeden çıkarılır ve mahkemece kesin lüzum görülürse bunu gerektiren sebepler sayılarak tayin edilecek süre zarfında başka bir vekil göndermesinin asile tebliğine karar verilir.