Toplum, ortak kültürü paylaşan, belli bi...

 Toplum, ortak kültürü paylaşan, belli bir toprak parçası üzerinde bulunan, örgütlü bir bütünlüğe, göreli sürekliliğe sahip, kendilerini birleşik ve özgün bir varlık olarak gören insan birlikteliğidir.
 İnsanın yaşamını sürdürmek ve daha güzel yaşam koşullarına ulaşabilmek için diğer insanların ilgi, destek ve yardımına ihtiyacı bulunmaktadır. İnsanın fiziksel sosyal ihtiyaçlarını diğer insanlarla ilişki kurarak karşılayabilmesi toplumsal yaşamı gerekli ve zorunlu kılar. İnsanlar bu nedenden dolayı ortak değerler, inançlar ve kurallar etrafında toplanarak bir toprak parçası üzerinde işbirliğinde bulunurlar. Böylece toplumsal yaşam varlığını sürdürür. Doğan bütün bireyler zaman içinde toplumla birlikte nasıl yaşanacağını öğrendiği bir toplumsallaşma sürecine girer.
 Yaşamı boyunca içinde bulunduğu topluluktaki diğer insanlarla sürekli bir ilişki içinde bulunan insan sosyal bir varlıktır. İnsanlar tarafından ortaya konan sosyal davranışlar sosyal olayları doğurur. Sosyal olayı ortaya çıkaran davranış biçimi, ortaya konuluş şekli ve davranışla etkileşimde bulunan bireylerin sayısı, sosyal olayın önemini ortaya koyar.
 İnsan özgür iradeye sahip olmasının yanında tutkulara da sahiptir. İnsanların dürtüleri ve tutkuları sınırlanmadığı ve belli kurallarla kontrol altına alınmadığı zaman birlikte yaşamaları ve toplum yaşamı oluşturmaları mümkün değildir. Örf, adet, ahlak ve hukuk kuralları bunun için vardır. Toplum içinde yaşayan insanın, toplumun kurallarını bilmesi ve toplum yaşamına uyum sağlaması gerekir. Bireyin toplum yaşamına uyum sağlaması sosyal güdüler ile gerçekleşir. Çünkü bireyde diğer insanlarla beraber yaşama eğilimi ve arzusu vardır. Bu eğilim ve arzunun gerçekleşmesi için toplum yaşamına uyum sağlamak gerekir. Bunu başaramayan kişi toplumla çatışır. Bu durum çevreyi rahatsız ettiği gibi, buna neden olan kişiyi de rahatsız eder. Toplum kendi kurallarını hiçe sayan kişilere karşı ilgisiz kalmaz. Toplum bunlara baskı yaparak kurallara uymalarını, aksi durumda toplum dışında kalmalarını sağlamaya çalışır.
 Sosyal bir varlık olan insanın temel, fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için toplumla iletişim içinde olması gerekir. İletişim kültürün oluşturduğu unsurlardan sadece biridir. Ama zamanla insanların iletişim kaynaklarına yaptığı katkılarla daha da ilerlemiş ve bugünkü durumuna kavuşmuştur. Böylece iletişim, kültürün toplumsallığını, sürekliliğini ve değişkenliğini gözler önüne seren en önemli insanlık etkinliğidir. İletişim yoluyla bilgi, düşünce, sevgi, kıskançlık, nefret gibi olumlu ya da olumsuz duygular bireyler arasında paylaşılır. Yine iletişim yoluyla bireyler birbirini herhangi bir durum karşısında etkiler ya da yönlendirir.