Türk Ceza Kanununun otuz dördüncü maddes...

 Türk Ceza Kanununun otuz dördüncü maddesine göre geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.
 Kişinin akıl hastalığı dışında, içinde bulunduğu durumun onda geçici bir süre algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğini kaldırması veya önemli ölçüde azaltmış olması durumlarında uygulanır. Örneğin uyku hali, alkol veya uyuşturucu madde alma, ateşli hastalık, cinnet hali, uyku hali, uyurgezerlik, hipnotizma altında olma, üremi, kadınlarda daha çok hamilelik öncesi ve sonrası görülebilen bazı sendromlar. Bu nedenin meydana gelmesinde failin en azından taksiri bulunmalıdır. Bu takdirde kişi fiili işlediği sırada kusur yeteneği varmış gibi cezalandırılır. Failin bu durumun meydana gelmesinde taksiri dahi yoksa işlediği suçtan dolayı kusuru bulunmadığından ona ceza verilmez.
 Alkol ve uyuşturucunun iradi olarak alınması halinde, kişinin ceza sorumluluğun ortadan kalkmayacağını, işlediği fiiller nedeniyle sorumlu tutulacağını düzenlemiştir.
 Ancak kişinin alkol veya uyuşturucu bağımlılığının fizyolojik olması halinde, yani kişinin söz konusu uyuşturucu madde kendisi için yoksunluk derecesindeyse vazgeçilmez bir nitelik taşımaktaysa kişi bakımından Türk Ceza Kanununun otuz ikinci maddesi uygulanır. Madde gereği geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişi hakkında akıl hastalığına ilişkin hükümler ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
 Bağımlılığın psikolojik olması halinde ise, yani kişi için söz konusu uyuşturucu madde vazgeçilmez nitelikte değilse kişi bakımından Türk Ceza Kanununun otuz dördüncü maddesi gereği iradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmayacaktır.
 Kişi, gerçekleştirdiği davranışın hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyen bir nedenin etkisine bilinci olmaksızın veya iradesi dışında girmiş olabilir. Örneğin, kimyasal madde üretiminin yapıldığı bir tesiste çalışan kişiler, kimyasal maddelerden yayılan kokunun etkisinde kalarak, geçici bir süre ile algılama ve irade yeteneğini tümüyle yitirmiş olabilir. Bu gibi durumda, kusur yeteneğinin olduğundan söz edilemez.
 Geçici bir neden olarak alkol veya uyuşturucu madde alınması dolayısıyla faile ceza verilmemesi için failin maddeyi almada taksirinin dahi olmaması gerekir. Örneğin fail sarhoş olmayacağını düşünerek iradesiyle alkol almış olabilir ya da sarhoş olmak amacıyla alkol veya uyuşturucu kullanmış olabilir. Bu durumda fail cezasızlık nedeninden faydalanamaz. Faile uyuşturucu veya alkol zorla verilmişse veya iradesi dışında maddeleri almak zorunda kalmış bu nedenle davranışlarını yönlendirme yeteneğini kaybetmişse fail cezasızlık sebebinden faydalanabilir.
 Haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında kalarak bir suç işlemesidir. Haksız tahrikin etkisi altında suç işleyen kişinin kusur yeteneği azalmış, normal bir kişiye göre davranışlarını hukukun icaplarına göre yönlendirme yeteneği etkilenmiştir. Türk Ceza Kanunun yirmi dokuzuncu maddesine göre haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli bir elemin etkisi altında suç işleyen kimsenin cezasında belli bir indirime gidilecektir.