Ruhen sağlıklı yetişkin her insan, norma...

 Ruhen sağlıklı yetişkin her insan, normal şartlar altında bu yeteneğe sahiptir. Bu durumda olan kişilerin irade yeteneğine sahip olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Kişinin işlemiş olduğu fiilden dolayı cezalandırılabilmesi kusurlu olmasına bağlıdır. İşlemiş olduğu suçtan dolayı kişi hakkında kusur yargısında bulunulabilmesi için, onun kusur yeteneğine sahip olması, suç tipinde öngörülmüş ise özel kusurluluk unsurlarının gerçekleştirmesi, haksızlık bilincinin bulunması ve kusurluluğu kaldıran hallerin bulunmaması gerekmektedir. Ruhen sağlıklı yetişkin her insan, normal şartlar altında bu yeteneğe sahiptir.
 Bu durumda olan kişilerin irade yeteneğine sahip olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Ancak kusur yeteneği failin durumu sebebiyle veya somut olayla bağlantılı bir şekilde fiilin durumu itibariyle etkilenmiş olabilir.
 Akıl hastalığı ve yaş küçüklüğü failin durumu sebebiyle kusur yeteneğinin etkilenmesini belirtir. Buna karşılık kaçınılamayacak yasak hatası, zorunluluk hali, meşru savunmada sınırın korku, heyecan veya telaş nedeniyle aşılması, cebir ve tehdit, haksız tahrik, hukuka aykırı ve fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma halleri ise somut bir fiille bağlantılı olarak kusur yeteneğini etkileyen halleri oluşturmaktadır.
 Kusurluluğu etkileyen hallerden bir kısmı algılama, diğer bir kısmı ise irade yeteneği üzerinde etkilidir. Kusurluluk üzerinde etkili olan hallerden bir kısmı kusuru tamamen bertaraf ederken, diğer bir kısmı ise kusurluluğu tamamen kaldırmamakta, sadece azaltmaktadır. Dolayısıyla kusurun tamamıyla kalkmayıp azaldığı hallerde, kusurla orantılı ceza prensibi gereğince faile daha az verilmesi gerekmektedir.
 Bir kimsenin işlediği fiilden dolayı kınanabilmesi, yani o kişinin kusurlu olduğundan söz edebilmesi için, öncelikle o kişinin fiili işlediği sırada kusur yeteneğine sahip olması gerekmektedir. Türk Ceza Kanununda kusur yeteneğinin ne olduğu konusunda doğrudan bir tarif verilmiş değildir. Ancak kanunun yaş küçüklüğü ve akıl hastalığına ilişkin otuz bir ve otuz ikinci maddeleri incelendiğinde, kusur yeteneğinden neyin kastedildiğini anlamak kolaylıkla mümkündür. Buna göre kusur yeteneği, kişinin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarım algılama, yani yaptığı davranışın hukuken tasvip edilmeyen bir davranış olduğunu anlama ve bu doğrultuda davranışlarını yönlendirme kabiliyeti olarak tanımlanabilir.
 Ceza Kanunumuza göre on sekiz yaşını tamamlamamış kişiler çocuk sayılmaktadır. Ceza Kanunu, ceza sorumluluğu açısından çocukları üç gruba ayırır: Kişinin, fiziksel gelişimine paralel olarak, toplumun değer yargılarını, bunların anlam ve içeriğini algılama yeteneği gelişmektedir. Yine bu gelişim sürecinde algılama yeteneğinin yanı sıra ayrıca toplumdaki davranış kurallarının gerekleri doğrultusunda hareketlerini yönlendirebilme yeteneği gelişmektedir. Yaşı küçük kimseler, yetişkin bir insan gibi doğruyu yanlıştan, haklıyı haksızdan, iyiyi kötüden ayırt edebilme yeteneğine sahip değildirler.
 Çocukların kusur yeteneği ve yaş küçüklüğünün ceza sorumluluğu üzerindeki etkisi Türk Ceza Kanununun otuz birinci maddesinde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanununun otuz birinci maddesinde çocuklar, üç gruba ayrılmış ve her yaş kategorisinde yer alan çocukların kusur yeteneği ve ceza sorumluluğu konusu açıkça gösterilmiştir.
 Buna göre, Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olanların ceza sorumluluğu yoktur. Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur.
 Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde faile suça verilecek cezada indirim yapılarak bir ceza tatbik edilecektir. Fiili işlediği sırada on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişilere yine, kanunda gösterilen cezadan on iki - on beş yaş aralığına göre daha az oranda indirim yapılarak ceza tatbik edilecektir.