Güvenlik tedbiri, işlenen bir suçla bağl...

 Güvenlik tedbiri, işlenen bir suçla bağlantılı olarak, bu suçu işleyen kişi hakkında gösterdiği tehlikelilik durumu veya maruz kaldığı tehlike hali göz önünde bulundurularak veya suçun konusu ile ilgili olarak ya da suçun işlenişinde kullanılan araçla bağlantılı olarak uygulanan, koruma veya iyileştirme amacına yönelik ceza hukuku yaptırımlarıdır.
 Güvenlik tedbirleri, suç işleyen kişi hakkında ya onu koruma ve iyileştirme amacıyla uygulanır ya da bu kişiden toplumu korumak maksadıyla uygulanırlar. Örneğin Çocuk Koruma Kanununda öngörülen ve çocuklar hakkında uygulanan tedbirlerin amacı, çocuğu çevresine veya ailesine karşı korumaktır. Buna karşılık, mükerrirler hakkındaki güvenlik tedbirlerinin amacı, bu kişilere karşı toplumun daha etkin bir şekilde korunmasını sağlamaktır
 Güvenlik tedbirlerine ancak bir suç nedeniyle hükmedilebilir. Ortada haksızlık teşkil eden bir suç olmadığında, fiili işleyen kişinin güvenlik tedbirlerine tabi tutulması mümkün değildir. Güvenlik tedbirleri bakımından cezalarda olduğu gibi suçta ve cezada kanunilik ilkesi geçerlidir. Nitekim Türk Ceza Kanununun ikinci maddesinde kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz ifadelerine yer verilerek bu husus açıkça belirtilmiştir.
 Güvenlik tedbirlerine hükmedilebilmesi için fiilin suç teşkil etmesi yeterlidir; ayrıca failin kusurlu olması bir zorunluluk değildir. Ancak güvenlik tedbirlerinin bir kısmı, yapılan kusur araştırmasında, kusurluluğu ortadan kaldıran ya da azaltan nedenlerin varlığı halinde gündeme gelmektedir. Dolayısıyla güvenlik tedbirleri bakımından kusursuz ceza olmaz prensibinin geçerli olmadığını ifade etmek gerekir. Ancak güvenlik tedbirlerine hükmetmek bakımından failin kusurlu olmasına gerek yoksa da kusurlu faile de birçok güvenlik tedbirleri tatbik edilmektedir.
 Güvenlik tedbirleri, suçun konusuyla ilgili olarak uygulanabilir. Eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi suçun konusuyla bağlantılı olarak uygulanabilen tedbirlerdir. Güvenlik tedbirleri suçun işlenmesinde kullanılan araçlarla ilgili olarak da uygulanabilir. Örneğin kasten öldürme suçunun silahla işlendiği hallerde, suçun işlenmesinde kullanılan bu araç eşya müsaderesinin konusunu oluştur.
 Güvenlik tedbirleri, bazı hallerde mahkeme hükmüne istinaden bazı hallerde hâkim kararına binaen bazı hallerde ise herhangi bir mahkeme veya hâkim kararı gerekmeden uygulanabilmektedir. Güvenlik tedbirleri sırasıyla belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma, eşya müsaderesi, kazanç müsaderesi, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri, tekerrür ve özel tehlikeli suçlular, sınır dışı edilme ve tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirlerin yer verilmiştir.
 Güvenlik tedbirlerinin başka kanunlarda da yer alması mümkündür. Belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma Türk Ceza Kanununun elli üçüncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre hak yoksunluğu, kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olan güvenlik tedbiridir. Hapis cezasına mahkûmiyet hükmünün zorunlu neticesi olduğundan, mahkeme hükmünde ayrıca belirtilmesine gerek yoktur.
 Hak yoksunlukları, hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olduğundan, somut olayda failin kusurlu olması gerekir. Zira hapis cezası ancak kusurlu bulunan kişiye tatbik edilir. Hak yoksunluklarını düzenleyen Türk Ceza Kanununun elli üçüncü maddesinde yer alan düzenleme ele alındığında hak yoksunluklarının; kanuni netice olarak hak yoksunluğu, cezanın yanı sıra uygulanan hak yoksunluğu ve taksirli suçlarda hak yoksunluğu şeklinde üçe ayrıldığı görülmektedir. Hak yoksunluğu kural olarak kasten işlenen bir suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak uygulanabilen bir tedbir niteliğindedir. Bu çerçevede maddenin son fıkrasında istisnai olarak düzenlenen taksirli suçlarda hak yoksunluğu kuralı dışında, taksirli suçlarda suçun kanuni neticesi olarak bu hak yoksunlukları söz konusu olmayacaktır.
 Hak yoksunluğu tedbiri, failin suçu işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmadığı hallerde kanuni sonuç olarak uygulanamaz. Yine kısa süreli hapis cezasının ertelenmiş olması halinde de hak yoksunlukları uygulanmayacaktır. Ancak kısa süreli olmayan, yani bir yıldan fazla olan cezalar, ertelense dahi, infaz edilmiş sayılacağı tarihe kadar hak yoksunlukları gündeme gelecektir.
 Hak yoksunluğunun uygulanması için hapis cezasına hükmedilmiş olması yeterlidir. Hükmedilen cezanın henüz infaz edilmemiş olmasının bu yoksunlukların tatbikine engeli yoktur. Diğer bir ifadeyle, hak yoksunlukları ceza infaz edilinceye kadar uygulanacaktır meğerki ceza zamanaşımı süresi dolmuş olsun. Örneğin, beş yıl hapis cezası alan ancak kaçak olan kişinin cezasının infazı hâlihazırda bulunmasa da hakkında hak yoksunlukları uygulanacaktır.