Ceza Zamanaşımı, dava zamanaşımından far...

 Ceza Zamanaşımı, dava zamanaşımından farklı olarak, bir cezaya mahkûmiyetten sonra geçecek sürelere ilişkindir. Kesinleşmiş mahkûmiyet kararından itibaren hükmedilen cezanın belli bir süre infaz edilememesi halinde devletin infaz yetkisini kaldıran bir kurumdur.
 Ceza zamanaşımı kural olarak işlenen tüm suçlar bakımından geçerlidir. Ancak Kanunda dava zamanaşımında olduğu gibi bazı suçların istisnai olarak ceza zamanaşımı sürelerine tabi olmadığı, dolayısıyla bu cezaların zamanaşımına uğraması dolayısıyla infazının mümkün olmadığına yönelik düzenlemeye yer verilmiştir. TCK’nın İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.
 TCK’da zamanaşımı sürelerinin ne kadar olduğuna ilişkin mahkûm olunan cezanın ağırlığına bağlı bir sistem öngörülmüştür. Kesinleşen mahkûmiyetten itibaren: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl, müebbet hapis cezalarında otuz yıl, yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmi dört yıl, beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl, beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl geçmesiyle bu cezalar infaz edilmez. Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, bu sürelerin üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.
 Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır. Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunluklarının süresi ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam edecektir. Şu halde, hak yoksunluklarının da zamanaşımına tabi olduğunu söylemek gerekir.
 Kanunda müsadere bakımından da zamanaşımı kuralına yer verilmiştir. Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmesinden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra artık infaz edilmez. Ceza zamanaşımını, dava zamanaşımında olduğu gibi kesen nedenler bulunmaktadır. Kanunun yetmiş birinci maddesine göre: Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması, bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi halinde ceza zamanaşımı kesilecek ve yeniden başlayacaktır.
 Dava ve ceza zamanaşımı re'sen uygulanan hükümlerdir. Bunlardan şüpheli, sanık ve hükümlünün vazgeçmesi mümkün değildir. Dava ve ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmi dört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir.
 Dava veya cezanın düşmesinin neticelerine Kanunun yetmiş dördüncü maddesinde yer verilmiştir. Buna göre, genel af, özel af ve şikâyetten vazgeçme, müsadere olunan şeylerin veya ödenen adlî para cezasının geri alınmasını gerektirmez. Kamu davasının düşmesi, malların geri alınması ve uğranılan zararın tazmini için açılan şahsi hak davasını etkilemez. Cezanın düşmesi şahsi haklar, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri etkilemez.
 Ancak, genel af halinde yargılama giderleri de istenemez.