Hukuk kurallarına uyulmaması halinde uy...

 Hukuk kurallarına uyulmaması halinde uygulanan zorlayıcı nitelikteki devlet gücüne yaptırım adı verilmektedir ve maddi yaptırım bir hukuk kuralı özelliği olarak diğer sosyal düzen kurallarından farklılık göstermektedir.
 Yaptırım hukuk kurallarına uyulması yönünde bir eğilim yaratır. Yani bir hukuk kuralına uymakla yükümlü olduğunu ve uymadığı takdirde belli bir yaptırımla muhatap kalacağını bilen birey söz konusu kurala uymak için bir eğilim gösterir. Bu açıdan yaptırım, hukuk kurallarının sosyal hayatı düzenleme işlevi açısından meşru bir caydırıcılık rolü oynar.
 Yaptırım, hukuk kuralları ile oluşturulmak istenen düzenin güvencesidir. Toplumsal düzen, yaptırımların caydırıcılık işlevi sayesinde gerçeklik kazanır.
 Yaptırım, zedelenen kamu düzenini ve toplum vicdanını eski hâline getirir, hukuk kurallarının ihlal edilmesiyle zarara uğrayan kamu düzeni ve rahatsız olan toplum vicdanı uygulanan yaptırımlar sayesinde tekrar eski düzenine kavuşur ve toplum vicdanı rahatlatılır.
 Yaptırımın işlevi kamu gücü desteğiyle öç alma değil, toplumsal barış, güven ve insan haklarının gerçekleştirilmesi ve korunması bakımından başlıca görevi yerine getirmektir.
 Yaptırımın tarihsel gelişiminin kendi içerisinde belirli aşamaları bulunmaktadır. Bunlardan biri kişisel öç aşamasıdır. Bu aşamada hukuk kurallarının ihlali halinde, ihlal edene verilecek tepkinin türü ve kapsamını belirleme yetkisi, ihlalden zarar gören kişiye yani mağdura ve onun yakınlarına tanınmıştır.
 Burada yaptırımın nesnel ölçütlerinin olmaması ve ayrıca ihlal edenin yakınlarına da kullanılabilmesi, büyük haksızlıklara yol açmakta ve toplumda önemli huzursuzluklar doğurmaktadır. Ayrıca, kişisel öç saldırıların zincirleme olarak devam etmesi gibi sakıncayı da beraberinde getirmektedir. Bu durum ise öç almayı sonraki kuşaklara da taşımakta ve sonu gelmez bir kavgaya yol açmaktadır.
 Kısas aşamasında ise kuralın ihlaliyle bir kimseye zarar verilmesi durumunda, zarara uğrayan, zarar veren kişiye karşı aynı ölçüde zarar verme yaptırımını uygulama hakkına sahiptir. Kısaca dişe diş, göze göz ilkesi uygulanmaktadır. Bir diğer aşama hakem, uzlaşma aşaması olarak belirlenmiştir. Bu aşamada, kuralın ihlalinden dolayı zarara uğrayan ile kuralı ihlal eden arasında varılacak bir uzlaşma ile belirli bir para veya malın ödenmesi yaptırım olarak kabul edilmiştir. Eğer taraflar aralarında anlaşamazlarsa bir hakeme başvuracaklardır.