İnsanlar hem maddi hem manevi açıdan ke...
İnsanlar hem maddi hem manevi açıdan kendilerine özgü bir değer taşırlar ve taşıdıkları bu değerden vazgeçmeleri mümkün değildir. Bu değerlerin her türlü toplumsal, hukuksal ve siyasal müdahaleye karşı mutlak olarak öne sürülebilmesi insan onurunun temel özelliklerini oluşturmaktadır. Onur kavramı sadece insanın özgürlüğünü ve eşitliğini değil, bağımsız kişiliğini de ifade etmektedir.
Ceza hukuku çerçevesinde özgürlüğü kısıtlanan hiçbir kimse bundan dolayı ayrımcılığa tabi tutulamaz. Eşitliğin sağlanması, adaletin bir gereğidir. Gerçekten ceza adaleti değişik türdeki adalet kavramlarının bir bileşkesi şeklinde ortaya çıkmalıdır. Herkese eşit olanın verilmesi denkleştirici adaleti ifade etmekte ve burada hiçbir ayrım gözetilmeksizin herkes eşit işleme tabi tutulur. Buna göre genç, yaşlı, zengin, fakir, zenci, beyaz herkes aynı ceza hukuku kuralına tabidir, bu objektif adalettir.
Sosyal devlet olmak, devlete görev ve ödevler verir. Bu da sosyal adalet ve sosyal güvenliğin sağlanması olarak karşımıza çıkar. Sosyal adalet, kişiler arasında sosyal eşitliğin sağlanmasıyken sosyal güvenlik, herkesi sosyal ve ekonomik baskılardan korumak veya kurtarmak şeklinde karşımıza çıkar.
İnfaz sistemi uygulamaları hükümlülerin cezalarının topluca infaz edilmesi esasına dayanır. Bu yönüyle bu infaz sistemine müşterek hapis sistemi de denir. Söz konusu sistem hemen hemen en eski infaz sistemi olup, tarihi, hapishanelerin tarihi ile aynıdır. Bu infaz kurumlarında hükümlüler cezalarını hep birlikte çektiklerinden sisteme topluluk sistemi adı verilir. Bir diğer sistemde ise hükümlüler hücrelerde yalnız bulunurlar fakat yemek ve çalışma alanlarında bir arada olabilirlerdi.
Ancak, toplu olarak bulunulan yerlerde konuşmak yasaktı ve uymayanlara kırbaç cezası gibi ağır cezalar verilmekteydi. Konuşma yasağının sağlanabilmesi için hükümlülerin önlerine bakmaları, sessizce yürümeleri, işyerinde birbirlerinin karşısında oturmamaları gerekmekteydi. Hükümlülerin aileleriyle görüşmeleri de yasaktı. Sistem hem toplu halde bulunmayı hem de hücre hapsini öngördüğü için karma sistem olarak da isimlendirilmektedir.
Kademeli serbestlik sisteminde ise, hücrede başlayan infaz, hükümlünün göstereceği iyi halin dikkate alınmasıyla aşamalı olarak yumuşatılmaktaydı. İlk defa orada uygulandığından İrlanda sistemi adı ile de anılmaktadır. Özgürlüğü bağlayıcı cezanın infazı aşamalı bir serbestiye dayanan üç devreye ayrılmaktaydı. Birinci devrede, hükümlünün cezası belirli bir süre hücrede çektirilir. İkinci devrede, ceza toplu olarak infaz edilir ve hükümlüler çalıştırılır. Üçüncü devrede ise hükümlü iyi hali gözlenmişse yarı açık veya açık cezaevine sevk edilerek cezası buralarda infaz edilir.