Dava haksız eyleme dayalı maddi tazmina...

 Dava haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından davalı tarafından yapılan inşaat çalışmaları sırasında davacının bitişik taşınmazında oluşan çökmeler nedeniyle eski hale getirilmesi için istinat duvarı örülmesi ve değer kaybına yönelik maddi tazminat istemiyle dava açıldığı maddi tazminata ilişkin hüküm kurulduğu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği maddi tazminat yönünden ilamlı icra takibine başlandığı anlaşılmaktadır.
 Eldeki davada ise davacı ilk davada belirtilen nedenlerle taşınmazının zarara uğradığını istinat duvarı örülerek taşınmazının eski haline getirilmesine karar verilmesine rağmen hiçbir işlem yapılmadığını beyan ederek maddi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece her iki davanın müddeabihleri farklı olduğu gerekçesi ile kesin hüküm itirazı yerinde görülmemiş ve alınan bilirkişi raporunda belirtilen istinat duvarının maliyetine taleple bağlı kalınarak hükmedilmiştir.
 Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için lazım gelen masraf icra memuru tarafından ehlivukufa takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.
 Yukarıdaki düzenlemeye göre kesinleşen ilk ilam ile istinat duvarı yapılmasına karar verildikten sonra eldeki davada istemler ve yeniden istinat duvarı bedelinin tazminat olarak hükmedilmesi dikkate alındığında kesin hüküm şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır. İlk kararın kesinleşmesi ve eldeki dava tarihleri dikkate alındığında istinat duvarı yapılmasına ilişkin hüküm halen infaz edilebilir durumdadır. Şu durumda kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.