İcra mahkemesi önüne gelen itiraz ve...
İcra mahkemesi önüne gelen itiraz ve şikayetleri İcra ve İflas Kanununda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez. Sadece itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir. İcra mahkemesince takibe konu alacakla ilgili bir karar verilmiş olması aynı alacak hakkında genel mahkemelerde dava açılmasına engel oluşturmaz.
Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davasında mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası gibi Cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak Cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir.
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup icra takibine etkisi yoktur.
Somut olayda borçlunun iddiası borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup icra mahkemesi bu itirazı incelemekle görevlidir. Mahkemece borçlunun itirazının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerden bir karar alınıncaya kadar takibe devam edilemeyeceğinden bahisle Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili maddesi uyarınca icra takibinin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.