Davacı vekili müvekkilinin davalı koope...

 Davacı vekili müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığından ayrıldığını davalı aleyhine aidat alacağının iadesi amacıyla icra takibi başlatıldığını davalı vekilinin takibe itiraz ettiğini itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
 Davalı vekili ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu genel kurulda aidatların istifa tarihinden itibaren üç yıl içinde geri ödeneceğinin kararlaştırıldığını davacının istifa ettiğini alacağın muaccel olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
 Mahkemece dosyadaki deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının istifası nedeniyle aidat borcunun geri ödenmesinin kooperatif varlığını tehlikeye düşürecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptaline alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
 Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden dosyadaki delil ve belgelere göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin temyiz istemine gelince kooperatif ortaklarının ödeyecekleri meblağlar genel kurul toplantılarında belirlendiğine göre davalı kooperatif borcun miktarını bilebilecek durumdadır. Kaldı ki somut olayda davalı kooperatife ait üye kayıt defterinde davacının ödediği meblağlar açıkça yazılmıştır.
 Davalı kooperatif sadece alacağın muaccel hale gelmediğini savunmuştur. Bu durum karşısında mahkemece takip konusu yapılan alacağın tüm unsurları ile önceden belirli bilinebilir ve hesaplanabilir nitelikte olmasına göre likit sayılması gerekmekle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.