Davacı vekili tarafından davalılar aley...

 Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan davada davalılar adlarına tapuda kayıtlı olan taşınmazın bir bölümünün yörede yapılarak kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı belirtilerek tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile hazine adına tesciline ve davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı orman yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu kaydının iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Yörede iki ayrı dönemde yapılan orman kadastrosu uygulaması ve kanunun ikinci maddesinin ilgili fıkrasının uygulaması bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılıp kesinleşmiştir. Daha sonra orman kanunu hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ilk tahdidin uygulaması ve ikinci maddenin ilgili fıkrasının uygulaması yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan uzman orman ve fen bilirkişilerinin müşterek olarak düzenledikleri raporda çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı dışında kaldığı açıklanmış mahkemece kesin hüküm nedeniyle dava reddedilmiştir. Gerçekten yörede ikinci kez yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz gerçek kişi adına tespit edilmiş orman yönetiminin açtığı dava sonucu gezici arazi kadastro mahkemesinin kararı ile çekişmeli taşınmazın ilk kez yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırı dışında kaldığı ve tapulu olduğu gerekçeleri ile davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş hüküm temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Bu davada sadece anılan kanun gereğince yapılan tahdit hattı uygulanmıştır. Ortada diğer kanun hükümleri gereğince yapılan bir inceleme bulunmamaktadır. Anılan kanuna göre sadece devlet ormanları sınırlandırılmıştır.