Orman yönetimi ile taşınmazın önceki ma...

 Orman yönetimi ile taşınmazın önceki maliki arasında kurulan söz konusu hükmün yörede anılan kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastro sınırlarının uygulanmasına ilişkin olduğu açıktır. İlgili kanun hükümlerine göre istisnalar dışında gerçek ve tüzel kişiliklere ait tüm ormanlar hiçbir işleme gerek kalmadan devletleştirilmiştir. Yörede ilk olarak yapılan orman kadastro çalışmasından sonra ilgili kanun hükümleri göz önüne alınarak orman kadastro çalışması yapılmıştır. Ancak bu çalışmanın kesinleşip kesinleşmediği belli değildir. Daha sonra yapılan orman kadastrosu uygulaması ve orman kanununun ikinci maddesinin ilgili fıkrasının uygulanmasına ilişkin çalışmanın ilan edilerek itirazsız kesinleştiği ve çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırının içinde kaldığı usulüne uygun olarak yapılacak uygulama sonucunda saptandığında söz konusu kadastro mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturduğu düşünülemez. Çünkü orman kanununun yedinci maddesi ve resmi gazetede yayınlanan orman kadastro yönetmeliğinin ilgili maddesi gereğince anılan kanun hükümleri gözetilerek bu kanun ile devletleştirme kapsamındaki ormanların kadastrosu her zaman yapılabilir. Ayrıca dosya içinde bulunan orman tahdit haritası ile orman kadastro çalışması uygulama haritası arasında açı ve mesafe olarak orman tahdit noktalarının konulduğu yerler arasında farklılık olduğu anlaşılmaktadır. Orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması bu hali ile yetersiz olduğu gibi dosya kapsamından bu yerde daha sonra yapılan orman kadastro çalışması ile uygulama ve kanunun ikinci maddesinin ilgili fıkrasının uygulamasının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır. Bu yerde daha sonra yapılan orman kadastro çalışması kesinleşmemiş ise ortada kanun hükümleri göz önünde bulundurularak yapılan ve kesinleşen bir orman kadastrosunun varlığından söz edilemez.