Hemen belirtilmelidir ki kural olarak t...

 Hemen belirtilmelidir ki kural olarak tarafların özel hukuk alanında serbest iradeleriyle imzaladıkları abonelik sözleşmesi asıldır ve imza sahibi olan tarafları bağlayıcı niteliktedir. Yine abonelik sözleşmelerinde hizmet verenin tekliğine karşın hizmet alanların sayısının fazla olması mümkündür. Bu niteliklerinden dolayı abonelik sözleşmelerinde hizmet veren tarafın hizmet kapsamı dışında bir takım yükümlülükler altına sokulması elbette olanaklı değildir. Ne var ki somut olayda yukarıda içerikleri açıklanan belgelerden de anlaşıldığı üzere sözleşmenin tarafı ve hizmet veren durumundaki idarenin bizzat kendisi tarafından düzenlenen abonelik dosyası kapsamı abonenin gerçek kimliğinin apartman yönetimi olduğunu ve yine sözleşmenin kapsamı da açıkça aboneliğin hidrofora ait bulunduğunu başkaca bir araştırma yapmaya ihtiyaç göstermeksizin ortaya koymaktadır. urum böyle olunca icra takip talebinde borcun sebebi su bedeli olarak gösterilip dayanak olarak eklenen su aboneliği sözleşmesi açıkça apartmanın ortak kullanımına açık hidrofora ilişkin bulunduğundan abonelik dosya kapsamı da gözetildiğinde hizmet veren durumundaki alacaklı hidrofora ait aboneliğin apartman yönetimi adına olduğunu başkaca hiçbir araştırma yapmadan bilebilecek durumdadır. Davalının yönetici sıfatıyla ortak kullanıma konu hidrofor için yaptığı başvurunun idarece kişisel abonelik olarak kabul edileceğini öngörmesi ve bu nedenle sözleşmeye yönetici sıfatını da ekleyerek imza koymasını beklemek hayatın olağan akışına da uygun düşmemektedir. Somut olayın bu özelliği nedeniyle salt sözleşmede yönetici sıfatının kullanılmamış olması aboneliğin kişisel abonelik olarak ele alınmasını ve dolayısıyla borcun da sözleşmede sıfatı belirtilmeyen ancak idarece bu sıfatı malum bulunan davalının kişisel borcu olduğunu kabule yeterli bulunmamıştır. Davalı halen yönetici de olmadığından takibin ve eldeki davanın davalı eski yöneticiye yöneltilmesi de olanaklı değildir. Sonuç itibariyle davanın husumet nedeniyle reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekir.