Yerel mahkemece, haczin borçlu huzuru i...
Yerel mahkemece, haczin borçlu huzuru ile ve borçlunun takip talebinde gösterilen ve ödeme emri tebliğ edilen adresinde yapıldığı, davacı tarafın ibraz ettiği, vergi levhasında gösterilen ve ticaret sicilinden bildirilen adresin haciz adresi olmaması, borçlunun davacı şirketin çalışanı iddiasının, takibin çeke dayalı olması ve çalışanın kendi adına çek keşide etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gerekçesiyle istemin reddine dair verilen hüküm, Yargıtay ilgili dairesi tarafından bozulmuş, yerel mahkemece önceki hükümde direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun önüne gelen uyuşmazlık, mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi yararına kanıtlanıp kanıtlanamadığı, bu konuda yapılan araştırmanın, yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
Davanın yasal dayanağını oluşturan istihkak iddiası ile ilgili olarak bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.
İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir.
Anılan madde, borçlu ile üçüncü kişinin taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi malın borçlu elinde addolunacağına ilişkin, borçlu dolayısıyla alacaklı yararına mülkiyet karinesi içermektedir.
Somut olayda, borçlunun istihkak davasına konu olan menkullerin haczedildiği tarih itibari ile istihkak davacısı üçüncü kişinin sigortalı işçisi olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlunun huzuru ile haczin yapıldığı adresin, borçlu ve davacı ile ilgisinin yeterince araştırmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.