Taraflar arasındaki istihkak davasından...
Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, icra hukuk mahkemesi tarafından davanın reddine dair verilen kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir.
Davacı vekili, icra müdürlüğünün takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, talimat dosyasında yapılan hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, borçlunun haciz adresinde sigortalı olarak çalışmanın dışında işyeri ve mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu, sunulan vergi levhasının istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli bulunmadığını, üçüncü kişi şirket ile borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde borçlunun huzurunda yapıldığı, sunulan vergi levhası ve ticaret sicil kaydında geçen adresin haciz adresi ile ilgisinin bulunmadığı, borçlunun davacı şirketin çalışanı olduğu iddiasına itibar edilemeyeceği, çünkü çalışanın kendi adına çek keşide etmesinin olağan olmadığı ve takibin çekten kaynaklandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme vergi levhası ve ticaret sicil kaydında üçüncü kişi şirketin adresinin farklı bir yer olarak göründüğü, bir işyeri ile ilgili borca ilişkin orada çalışan kişinin kendisi adına çek düzenlemesinin olağan kabul edilemeyeceği gerekçelerine dayanarak davanın reddine karar verirken, haciz adresinin davacı ile ilgisinin olmadığını, diğer yandan borçlunun aslında davacı şirketin çalışanı da olmadığını belirtmiştir.