Mahkemece, davacı tanıklarının tutarsız...
Mahkemece, davacı tanıklarının tutarsız, samimi olmayan, davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanlarının bulunduğu, ancak bu tanıkların beyanlarının ise davalı tanığı ve davacının anne babasının beyanları ile çeliştiği, bu nedenle davacı tarafından yönlendirilmiş olabileceği şüphesiyle bu tanıkların beyanlarına itibar edilmediği, diğer tanık beyanları ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki geçimsizliğin davalıdan kaynaklanmadığı, ortak hayatın çekilmez hale gelmesinde davalının bir kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından boşanma talebinin reddine, ayrı yaşama hakkına sahip davalı ve müşterek çocuk lehine tarafların sosyal ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi gereği nafaka verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl boşanma davasının reddine, birleşen nafaka davasının ise kabulüne dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, özel dairece nafaka yönüyle onanmış, boşanma yönüyle ise bozulmuştur.
Özel dairece birleşen nafaka davasına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu yönüyle onanmasına, ancak asıl boşanma davası yönüyle yukarıda yazılı gerekçeyle davacı yararına bozulmuş, yerel mahkemece, asıl boşanma davası yönüyle önceki kararda direnilmiştir.
Taraflar arasındaki birleşen nafaka davasında verilen hüküm kesinleşmiş olmakla uyuşmazlık dışıdır.
Uyuşmazlık, toplanan delillere göre, tarafların eşit kusurlu mu yoksa davacının tam kusurlu mu olduğu, buradan varılacak sonuca göre de evlilik birliğinin temelinden sarsılması olgusuna dayalı tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici göre, Hukuk Genel Kurulu tarafından da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.